
Normalde aşk kitapları seven biri değilim. Aşka inanmamda
tıpkı yazar gibi. Evet yazar aşka inanmıyor. İronik .) ve Romeo&Juliet’ i
bile dalga geçerek kahkahalarla okumuştum. Tıpkı baş karakterimiz Poppy’ nin
yaptığı gibi. Kulağa tuhaf geldiğini farkındayım
ama aşka inanmayan bir karakterin aşkını
okumak o kadar da kötü değil hatta bence güzel. Edward Cullen takıntılı bir
twiglight hayranı olmayan bir ana karakter mi? İŞTE BUNU SEVİYORUM. Bu kitabı
okumaya çok odun olduğumu iddia eden yakın bir arkadaşımın zoruyla başladım. Kendime bir yeşil çay yaptım. Kulaklıklarımı taktım ve kulaklarımdaki
ağır müziğin ruhuna zıt düşerek aşk romanımı elime aldım. Ve balkonun köşesine
yerleştim. Bana sorarsanız bayram tatili dediğiniz şeyin tamda böyle olması
gerektiğini söylerim.
KİTAPLAR+KALİTELİ MÜZİK =HUZUR
Kitabı şaşırtıcı derecede sevdim. Bir aşk kitabını sevdiğimi
söylemek zor oldu ama evet işte sevdim. size daha öncesinde Kurt Cobain ismi geçen bir kitap nasıl kötü olabilir cümlesiyle gelmiştim Vincent Spinettinin Tuhaf Kariyeri kitabından bahsederken. Ve buna da aynısını söylüyorum. İçinde Kurt Cobain ismi geçen bir kitabın kötü olabileceğine inanmayı reddediyorum. Ve evet içinde geçiyordu. bunun yanında sevdiğim bir çok şeyden bahsediliyordu.
İŞTE KİTAPTAN GÖZÜME TAKILANLAR
The Smiths
The Beatles
kurt cobain-grunge
gotik
The clash
The libertines
megadeth
motorhead
Pogo
Pogo
yüzüklerin efendisi-gollum
otomatik portakal
eşekarısı fabrikası
james dean
narnia
Quenn
ve elizabeth sağ olsun GAZETECİLİK .)
ALINTILAR
Adım Poppy Lawson ve yaşadığım yeri sevmiyorum. On yedi yaşında olmak ve yaşadığın yeri sevmemek tam bir ergen klişesi olsa da gerçek bu. Aslında benim hayatımın sıradan olmayan hiçbir yanı yok.
Kimse kahveyi gerçekten sevmez. Sadece sevmiş gibi yaparlar
çünkü kahve içmek kendilerini birer yetişkinmiş gibi hissettirir.
‘’büyük bir
kalabalığın içinde, çevredeki herkesin
erkek arkadaşına tapındığını ve onu eve götürecek kişinin sen olduğunu bir
hayal etsene’’ dedi Ruth
‘’ya da bir aşk şarkısını söylemek için akustik gitarını
çıkardığını ve şarkının aslında sana yazıldığını bildiğini düşün’’ diye ekledi
Lizzie
‘’ya da parlak dergilerde seni ne kadar çok sevdiğine dair
verdiği demeçleri okuduğunu.’’ diye ekledi Amanda
‘’sana klişelerle ilgili bir şey söyleyeyim, tahmin
edilebilir olsalar da yine de insana harika hissettirirler.’’
‘’birine karşı bu duyguları beslemediğim sürece de biriyle
çıkmanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Henüz sadece 17 yaşındayız ve
prensimizi bulmadan önce birkaç kurbağa öpmemiz gerektiğini de biliyorum. Ama erkekler çok fazla efor
istiyor ve karşımdaki o kişi olmadıktan sonra bu zahmete katlanmanın anlamı yok
bence.’’ – Elizabeth
İşte büyümenin garip yanı da buydu. Bir gün,arkadaşlarınızla
her şeyi aynı anda yapamayacağınızı anlıyordunuz. Yaşamlarınız ayrılıyor, her birinizin başına
başka başka şeyler geliyordu.
İnsan ruh ikiziyle 17 yaşında karşılaşmazdı ki hatta birkaç
hafta önceye kadar ruh ikizi kavramına bile inanmıyordum.
''Pekala, dinleyin çocuklar. Zamanı geldi. Hepinizin tuvalete gitmesini istiyorum.''
''Ah tanrım, yine başlıyoruz. Mesane polisi iş başında.''
Olması gereken şeyler her zaman olan şeylerle aynı olmaz; özellikle de konu aşksa. Mutlu sonlar kitapçıların kurgu raflarına aittir.(...) Noah ve ben asla gün batımına doğru koşamayacağız.
Gerçek aşk her derde deva olmaz. Gerçek aşk her zorluğu aşamaz ve en önemlisi gerçek aşkın sonu her zaman mutlu bitmez; konu bu değildir. Ama gerçek aşk sizi değiştirir. Yeniden şekillendirir. Kalbinizi yakıp her zamankinden güçlü ve çarpıcı bir anka kuşu gibi yeniden aydınlanan bir kora çevirir.
Hayatın gerçek sınavı herşey yolunda giderken bunla nasıl baş ettiğiniz değil; izin verirseniz sizi mahvedebilecek şeyler karşısında verdiğiniz mücadeledir.
''Pekala, dinleyin çocuklar. Zamanı geldi. Hepinizin tuvalete gitmesini istiyorum.''
''Ah tanrım, yine başlıyoruz. Mesane polisi iş başında.''
Olması gereken şeyler her zaman olan şeylerle aynı olmaz; özellikle de konu aşksa. Mutlu sonlar kitapçıların kurgu raflarına aittir.(...) Noah ve ben asla gün batımına doğru koşamayacağız.
Gerçek aşk her derde deva olmaz. Gerçek aşk her zorluğu aşamaz ve en önemlisi gerçek aşkın sonu her zaman mutlu bitmez; konu bu değildir. Ama gerçek aşk sizi değiştirir. Yeniden şekillendirir. Kalbinizi yakıp her zamankinden güçlü ve çarpıcı bir anka kuşu gibi yeniden aydınlanan bir kora çevirir.
Hayatın gerçek sınavı herşey yolunda giderken bunla nasıl baş ettiğiniz değil; izin verirseniz sizi mahvedebilecek şeyler karşısında verdiğiniz mücadeledir.
aah tanrım,yine baslıyoruz. mesane polisi iş başında :D
YanıtlaSil