Serinin üçüncü kitabı olan Sessizlik'de Nora ve Patch'in macerası kaldığı yerden devam ediyor. Sorun şu
ki tam da kaldığı yerden devam ediyor. Benden size tavsiye sevdiğiniz serileri
ara vermeden okuyun. Detayları okudukça hatırlamak oldukça can sıkıcı bir
durum. Ayrıca henüz ilk sayfalardayken Nora ve Patch’i ne kadar özlediğimi
anladım. Seksi düşmüş melekler ve nefilimlerle dolu dünyaya adım atmak bu sefer
her zamankinden daha zevkliydi.
İkinci kitabın
sonunda Nora ve Patch’i bir barakada Hank ve nefilleri tarafından köşeye
sıkıştırılırken görmüştük en son. Sessizlik, olayı birkaç ay sonrasından ele
alıyor. Nora bu aylarda ortada yok ve kaçırıldığı zamana ait anıları da yok. Hatta
kaçırılmadan önceki zamana ait bazı anıları da yok. Her şeyin daha da karmaşık
bir hal aldığı bu kitapta Nora bilmediği şeylere karşı savaş vermek zorunda
kalıyor.

Şimdi Scott’un da Metallica tişörtlü yıpranmış pantolunlu çocuklardan biri olduğunu öğreniyoruz. Scott Parnell, rock grubunda basçı olmayı nefil ordusundan kaçarken bile ihmal etmemiş. İşte bu harika(!)
Yapmayın,
bana bu macerada Nora ve Patch’i yalnız bırakacağınızı ve her an yeni bir
yakışıklının fırladığı bir kitabı görmezden gelebileceğinizi söylemeyin. Nora kadar
şanslı değiliz ve ilk sevgilimiz bir fallen arch angel değil. Hatta bir düşmüş
melek dahi tanımıyoruz ama bu Patch’e aşık olmamıza engel değil. Hush hush
serisi boyunca biz de onlarla birlikte düşmüş meleklerle kavga edebilir,
nefilim ordusundan kaçabilir hatta baş meleklere kafa tutabiliriz. İşte tam da bu
yüzden bu seri okunmalı.
Ben en kısa zamanda Final’i de alarak kitaplığımdaki
serilerden birini daha tamamlamayı ve Patch ile Scott’a yeniden kavuşmayı
planlıyorum. Bence hala başlamadıysanız siz de vakit kaybetmeden seriyi
toplamaya başlayın.
Ve tabi
ki,
Takipte
kalın…

.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder