Filmin vampir filmi olduğunu bilmeden izlemeye başladım. Bu yüzden
benim için biraz farklı oldu. Zaten vampir filmi deyince aklınıza edwardımsı bir
şey de gelmesin. İzlediğim en huysuz vampir filmiydi. Fargomsu bir haylazlığı
vardı.
Filmin tam olarak ne hakkında olduğunu bilmeyerek izlemiş
olabilirim ama giriş sahnesini hemen tanımıştım. Yıl sonu film videolarında
görüp hangi filmden olduğunu merak ettiğim sahneydi.
ve yine filmin ilk sahnelerinden birinde arkadan gelen ezan sesi de gözümden kaçmadı tabi ki.
Gitarların arasında yaşayan bir adam ve bavulu kitaplardan
oluşan bir kadın. Vampirleri içten içe sevme nedenim belli oldu sanırsam. Ergenlik
günlerimde kazandığım vampir lakabı birden gözümde bambaşka bir yere ulaştı.
filmde kan vampirler için sadece suya karşılık gelecek şekilde değilde biraz daha temel besin olmasının yanında alkolümsü yansıtılmış gibi geldi.

bana göre filmdeki unutulmaz sahnelerden biri hastalıklı kan içen kişiye diğer vampirin
''ne bekliyordun herif müzik sektöründen'' demesiydi. spoiler vermeden anlatmaya çalışınca anca bu kadar oluyor .)
Eve ve Adam, insanlık tarihine çok uzun zamandır tanıklık eden ve bunun etkisiyle çoğu şeye karşı inancını yitiren iki ölümsüz aşık, iki depresif vampirdir. Adam, iflas etmiş ve büyük ölçüde terk edilmiş hayalet bir şehir görünümünde olan Detroit'te yaşayan; tüm zamanını müziğe ve kimseye dinletmediği şarkılarına ayıran başarılı bir müzisyen, karamsar ve depresif bir vampirdir. Tek aşkı Eve ise uzun bir süredir Fas'ın Tanca şehrinde, bambaşka bir kültürün içerisinde nefes almaktadır. Eve'ın, Adam'ı ziyarete geldiği zamanlardan birinde kız kardeşi Ava'nın da beklenmedik ziyaretiyle karşılaşırlar. O ana dek beladan başka bir getirisi olmayan Ava, bir kez daha işleri daha içerisinden çıkılması zor bir noktaya sürükler. İnsanlığın bilinçli olarak, kendi elleriyle belirlediği yazgısı Eve ve Adam'ın penceresinden her ne kadar karamsar bir tablo gibi görünse de her daim tutunabilecekleri bir umut ışığı bulurlar.




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder