
Işığın olduğu yerde, karanlık da vardır.
Nina, babasının ölümüyle kendisini Providence'ta varlığından hiç haberdar olmadığı bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Babasının cenazesinin olduğu gün otobüs durağında tesadüfen karşılaştığına inandığı çekici, karşı konulamaz Jared ile yakınlaşmasıysa Nina'nın hayatını tamamen altüst eder.
Jared ile Nina'nın birbirlerine âşık olmaları işleri tamamen zora sokar. Jared, Nina'yı sadece babasının düşmanları olan insanlardan değil, kendi soyundan olan yarı meleklerle Cehennem'deki Şeytanlar'dan da korumak zorunda kalır. Jared ile Nina'nın birlikte olabilmek için kaderlerine karşı gelip düşmanlarını alt etmeleri gerekir.
Tatlı Bela ve Ayaklı Bela romanlarıyla olay yaratan Jamie McGuire, bu kez farklı bir seriyle karşımıza çıkıyor.
Bu kitabı ilk kez çok sevdiğim bir arkadaşımın sayfası olan
Fantastik Kitap Serilerinde görmüştüm. Yeni basıldığı zamanlardı. İlgimi çekmeyi
başarmıştı. Aslında çok ünlü olmasına rağmen daha önce herhangi bir Jamie
Mcguire kitabı okumamıştım. Ama düşmüş melekler falan bana Hush Hush serisini
anımsatmıştı. Ve bende alıp hemen okumuştum. Kitap gerçekten eğlenceli. Benim kitabı
bitirmem sadece üç günümü almıştı. Kitap fantastik bir konuyu ele alıyor olsa
da daha çok bir aşk kitabı. Kitabı okurken eğlenceli ama bana sorarsanız bir
Fısıltı değildi. Ama yine de Jared Ryel
en karizmatik kitap karakterleri listemde yer kapmayı başardı. Bu benim için
bir kitabı otomatikman okumaya değer yapar.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder