Son yıllarda hepimizin vazgeçilmez tutkusu haline
gelmiş vampirler, her zaman bu kadar seksi tipler değildi. Vampirlerin liseli
kötü çocuklar değil de yaratık olarak gösterildiği zamanlarda gönlümüze taht
kurmayı başaran vampirler de var. Anne Rice’ın Inter with the vampire
(vampirlerle görüşme) kitabındaki\filmindeki
Louis ve Lestat sanırım bunun en güzel örnekleri. Siz de güneşlenen
liseli vampirlerden sıkıldıysanız kısa bir Anne Rice arası vermek vampirlerden ayrılmadan verilecek en iyi mola
gibi görünüyor.
İşte ben de vittorio ile vampir hastalığım iyileşme sürecindeyken tanıştım. Martı yayınları tarafından biz okurlara uygun bir
fiyat ile sunulan bu kitap, kapağı ile diğer kitapların arasından ilgimi
çekmeyi başarmıştı. Tanıtımını okuyup fiyatının da gayet uygun olduğunu görünce
hemen almıştım. Vampir Günlükleri gibi dizi ile şöhreti yakalamış vasat
kitapların aksine Vittorio bir solukta okuyacağınız bir vampir kitabı.
"Küçük bir çocukken korkunç bir rüya görmüştüm. Rüyamda kardeşlerimin kesik başlarını kucağımda tutuyordum. Kocaman, kıpı kıpır gözleri ve kızarmış yanakları dışında tamamen hareketsiz ve sessizdiler. Benimse adeta dilim tutulmuş, kucağımdaki bu korkunç görüntüye bakakalmıştım. Ve bir gün rüyam gerçek oldu. Ama kimse ne onlar ne de benim için ağlayabilir artık, çünkü isimsiz olarak gömülmelerinden bu yana beş yüz yıl geçti. Ben bir vampirim. Adım Vittorio.." "Mumya" ve "Vampirle Konuşma"nın yazarı Anne Rice bu kitapta bizi ortaçağın Floransa'sına, Vampir Vittorio'nun ülkesine götürüyor. "Romeo ve Juliet"in vampir versiyonu olarak adlandırılan bu roman, kutsal ve lanetli harikalarla dolu bir Rönesans İtalya'sında genç aşkın ve masumiyetin yitiriliş öyküsünü anlatıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder